25 Kasım 2010 Perşembe
VAHŞİ HIRKALAR
Her sonbahar-kış sezonunda mutlaka bir leopar fırtınası eser.Kimi sezon ayakkabılar,çantalarda,kimi sezon paltolarda esen bu leopar fırtınasından bu kış kaşmir hırkalar nasibini almış.Gözlemlediğim kadarıyla hırka boyları da uzamış.Bu arada gerek gri-siyah-füme gerekse kahve tonlarındaki leopar baskılı hırkaları kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli şey asla ve asla üzerinizde başka bir desene izin vermemeniz!Şu anda en revaçta olanı Jennifer Lopez'in üzerindeki Dolce Gabbana imzalı hırka.Çeşitli kalite ve fiyat aralığında bulabileceğiniz bu tarz hırkalar hemen hemen her mağazada mevcut.Ben kendi hırkamı Mudo'dan aldım.Çok ta memnunum.Gelin resimlere bir göz atalım....
7 Kasım 2010 Pazar
ELLERİNİZİ PARAFİNLE ŞIMARTIN!
Malum,kış kapıda.Yazın sıcağı ve nemiyle doğal olarak şimdiye kadar yumuşacık olan ellerimiz de artık savunmasız durumda.Eğer onlara özellikle kış aylarında yeterli özeni göstermezsek Norveç'li balıkçıların elleri kadar bile yumuşak olmayacaklardır:)Kurumuş,sertleşmiş hatta çatlamış ellerle karşılaşmadan önce gelin onları bakıma alalım...
Doğal olarak saatlerinizi güzellik salonlarında geçirmek istemiyorsunuz veya yine bu bakımlar için tonlarca para harcamak ta...Çok haklısınız,o halde bana kulak verin!
Bir kaç sene önce parafinin kutu halinde satıldığını görür görmez almıştım.Uzun süredir de kullanıyorum.Şimdi de internetten son derece uygun fiyatlara yine uzun süreli kullanabilieceğiniz parafinlerin satışının yapıldığını gördüm.Sözün özü, rahatlıkla edinebilirsiniz...Edinmek dert değil de sorun üşenmemekte:)Toplamda yarım saatinizi ayırarak gerçekten bebeklerin elleri kadar pürzsüz ellere sahip olacaksınız ,bence değer !
Nasıl kullanacaksınız?Öncelikle aldığınız parafini ısıya dayanıklı cam yuvarlak bir kabın içine koyup,-baine marie usulü dediğimiz- alta yarısını kaplayacak kadar su dolu tencere ,üstüne de parafinli cam kabı oturtarak suyun ısısıyla parafini eriteceğiz.Eriyen parafin içine(sıcaklığı kontrol ederek)elimizi bileğe kadar batırıyoruz,sonrasında elimizi streç film ile sıkı sıkı sarıp,üzerine sıcak tutacak bir eldiven giyerek veya havluya sararak 15-20 dakika kadar bekliyoruz.(Aynı işlemi ayaklarınız için de uygulayabilirsiniz)Ardından elimizden katılaşıp rahatça çıkabilen parafini atıyoruz,tekrar kullanılmayacaktır haberiniz olsun.
İki haftada ya da ayda bir bu işlemi uygularsanız sonuçlara inanamayacaksınız.O Norveç'li balıkçılar bile kıskançlıktan çatlayacaktır:))Güzel pazarlar,sevgiler....
5 Kasım 2010 Cuma
PARFÜMLERİN DANSI
Güzel kokuların hastasıyımdır.Yeni biçilmiş çim kokusu,yağmur değmiş toprak kokusu,bebek kokusu ön sıralardadır benim için.Bu doğal kokuların yanında kadın-erkek hepimizin kullandığı parfümler vardır birde.Kiminin imzasıdır o parfümün notası,hiç değiştirmez onu ,belki de yeryüzünde nerede duysanız o kokuyu ,kendisi hatırlansın ister;kimisi de her şişede yeni bir heyecan arar ve şişe dibini boylayınca yeni parfüm arayışlarına yelken açar.
Benim ilk vurulduğum parfümüm J.P.Gaultier'di.15 yaşında kullanmaya başladığım bu koku ve şişesinden yıllar sonra vazgeçebildim ancak.Sonra da bir daha aynı parfümü 2 şişeden sonra kullanamadım..Şu anda Gucci by Gucci'yi kullanıyorum.Ancak halen de aradığım o müthiş parfümü bulduğumu düşünmüyorum.Geçenlerde CHLOE LOVE isimli parfümü denedim ve çok beğendim.Hafif çiçeksi ve son derece klas olan bu parfümü tavsiye ederim.
Gelelim erkek parfümlerine..Geçenlerde bence yeryüzündeki en güzel erkek parfümünü keşfettim!YSL La Nuit de L'homme!Tabii ki zevkler farklıdır,ancak bir bakın derim, bayanların hediye olarak ,erkeklerin de kendilerine düşünmeden alabilecekleri bir tercih olduğu kanısındayım!Hepinize mis kokulu günler diliyorum...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)