29 Eylül 2010 Çarşamba

İnek Ne Yapar?Süüüüüt Peki Biz Nasıl Yapacağız?


  Evet ,peki biz nasıl yapacağız? Emzirmek bir anne ile bebeğin yaşayabileceği en ulvi, en muhteşem eylemdir.Bebeğinizi beslerken aynı zamanda ona hayatında tadabileceği en büyük güven ve huzur duygusunu verdiğinizi biliyor muydunuz?Göğüsleri bozulmasın diye emzirmeyen "anne" adı altındaki bayanları özellikle kınadığımı belirterek yazıma başlıyorum.Dilerim her annenin bebeğini besleyebileceği sütü olur ve hiçbir bebek te bu mucizevi sıvıdan mahrum kalmaz...
  Ben tam 1,5 yıl süt verdim oğluma,ve şanslıydım ki artık kesme vakti geldiği gün sorunsuz bir şekilde bırakabildi.Neler yedim ,neler içtim?Neler süt yapar? Sakın etrafın lafına bakıp pasta ,börek ,tatlı ile sütünüz olacağını düşünmeyin.Sabah sağma öncesi sütüm artsın diye tatlı yiyen bir İnek görmediyseniz tabii:))) Bu tip gıdalar ancak sizi kilolandırıp,moraliniz bozar ,bozuk moral de süt üretiminin en büyük düşmanıdır!
 Her ama her şeyden önce moraliniz yüksek olmalı,ilk zamanlar veya belli aralıklarla sütünüz az gelebilir,stres yapmak yok!Emzirmeye ve emzirebileceğinize inanmalısınız.Sonrasında sütünüzün arttığını göreceksiniz!
 Sonrasında beyaz üzüm
                   kara üzüm
                   taze ve ya kuru incir
                   marul
                   tere
                   dereotu
                   beyaz dut kurusu
                   havuçsuyu
                   kayısı kompostosu ile sütünüzü arttırabilirsiniz.
 Ayrıca doğumdan sonraki 3 günde gelen Kolostrum (ağız sütü) adı verilen sarı ve kıvamlı ancak miktarı az olan süt çok önemlidir.Mucizevi özellikleri olan bu sıvının mutlaka  bebeğe verilmesi gereklidir! Şöyle ki:
-Bebeği sık görülen enfeksiyon hastalıklarına karşı korur. Çünkü koruyucu antikorlardan çok zengindir.
-Kolostrum, daha sonra salgılanan süte göre protein, mineral ve vitaminlerden zengin, yağ ve karbonhidrattan fakirdir.
-Bağırsak hareketlerini uyarıcı etkisi vardır. Bu da bebeğin koyu kıvamlı ilk kakası olan mekonyumunu kolayca çıkarmasını sağlar.

Tüm okuyucularıma sevgiler!

19 Eylül 2010 Pazar

Kendin Tasarla

  Güzel ve şık giyinmek için çok büyük bir bütçe ayırmak gerekli diyenler, eğer yaratıcı zekadan ve zevkten yoksunluk söz konusu ise tabii ki büyük bütçesiz olmayacaktır şıklık:)) Ama biraz zevk sahibi iseniz,biraz da yaratıcılıkla şıklık inanın bana kaçınılmaz olacaktır!Nasıl mı?
İşte benim gardrobumdan basit örnekler...
Öncelikle hemen her mağazadan bulabileceğiniz tarzınıza uygun atlet veya t-shirt...
 Ardından bir kaç tane broş...(Ben broşlarımı Accesssorize,Claire's,Forever New'den edinidim.)



Ve karşınızda küçük bir detayla gündüzden geceye uyarlayabileceğiniz ya da gündüz spor-şık tarzında kullanabileceğiniz atletler...
Bir diğer tavsiyem; military trendini takip etmek istiyor ancak tarzınıza uygun bir t-shirt ve triko bulamıyorsanız,aşağıdaki resimdeki gibi ;apoletleri(Moda düğme vb. aksesuar satan yerlerden) temin edip,sevdiğiniz bir t-shirt'ünüze adapte etmeye ne dersiniz?
Aşağıdaki örnekte ise omuz detaylarına bayıldığım ama tarzını beğenmediğim bir t-shirt'ü aldıktan sonra , daha şık bir triko bularak,apoletleri söküp,trikonun üzerine dikmeye karar verdim ve şimdi çoook severek kullanıyorum.Size dayatılanı ve sunulanı değil,tarzınıza,bedeninize,en önemlisi de keyfinize uygun olanı giyin!Yaratıcı olmaktan korkmayın!

18 Eylül 2010 Cumartesi

Çocukta Özgüven

  Yeni bir kitap aldım; kitap,çocuklarda özgüveni oluşturup geliştirmek üzerine çeşitli ve eğlenceli yöntemler içeriyor.Konuyla ilgili öncelikle tamamen nacizane  kendi düşüncelerimi ve tecrübelerimi aktarıp,kitaptan edindiğim yöntemleri sizlerle arada paylaşacağım. 
   Özgüven,çocuğa ilk yıllarından başlayarak verilebilecek en önemli değerlerden birisidir.Kanımca küçüklüğünde tartışmalı bir ev ortamında büyümüş,ilgisiz anne baba ile karşı karşıya kalmış,sadece tv izleyen,fikirlerine değer verilmemiş,suçlanmış,pasifize edilmiş çocuklar,ileriki yaşlarında özgüven sorunu nedeniyle mutsuz ve insanlarla iletişim bağı kopuk,başarısız bireyler olmaya adaydırlar.
  Kendimden örnek vermek gerekirse ,çocukluğumda evde kermesler düzenleyen,akşam için saçma sapan şovlar hazırlayıp,anne babasına bilet satan,evde makyajla kılıktan kılığa girip taklitler yapan bir çocuktum.Ben ,büyük bir hevesle bunlar için uğraşırken ailemin de her seferinde gerçekten! önemli ve güzel bir şey yapıyormuşum hissini bana vererek,yaptıklarımı takdir etmeleri, alışveriş yapılırken fikrimin sorulması,her zaman ailece yapılan kahvaltı ve akşam yemeği sohbetleri sırasında sözüme değer vermeleri özgüvenli bir birey olmamın zeminini hazırladı.Halen de topluluk önünde konuşmaya bişeyler anlatmaya bayılırım:)))
   Kitapta da bunlara benzer yöntemler var.Örneğin; ailece birlikte oturun ve birbirinize iltifat edin!Kulağa komik geliyor ama çok sevimli bir yöntem.Şöyle ki: Önce genel bir ifadeyle başlayıp sonra detaya iniyoruz."Çok düzenli bir çocuksun",detay ise; "Oyuncaklarını sepetine güzelce yerleştirmişsin","Yatağını sana söylemeden toplamışsın"tarzında herkes birbirine iltifat edecek.Böylece yaptığı güzel şeylerin farkedilip,takdir edildiğini gören çocuk beğenileri tekrar duymak için aynı şeyleri tekrar yapacaktır.
  Başka bir yöntem ise;ailede herkes beş,on dakika sahne alır.Bu esnada aile bireyleri şarkı söyleyebilir,taklit yapabilir,fıkra anlatabilir,ya da o gün yaşadığı bir olayı anlatabilir.Arkasından kocaman bir alkış ...Böylece çocuk küçük yaşlardan itibaren kalabalık ortamlarda kendini ifade edebilme yetisi kazanabilecektir.
  Unutmayın mükemmel ebeveyn olmak çok zordur ancak mükemmele yaklaşmak için bebek ve çocuklar hakkında bol bol okuyup ,araştırıp, danışıp kendimizi geliştirmemiz gereklidir.Eve aldığımız bir elektronik cihaz için bile kullanma kılavuzlarını didik didik ederken , hayattaki en önemli varlığımızı daha iyi yetiştirmek için araştırıp, çaba sarfetmemek ,"doğan,büyür" zihniyetinde olmak sizce de yanlış değil mi?
  Hepinize sevgiler...

16 Eylül 2010 Perşembe

Allegro Pilates Keyfi

  Merhabaaaa hepinize...Tatil molasından sonra yine yazılara tam gaz devam...Bazen canınız hiç bir şey yazmak istemez eliniz bilgisayara, kaleme gitmez ya, öyle bir zaman aralığıydı bu dönem.Bu dönemde oğlum 2 yaşına bastı ve terrible two dediğimiz o muhteşem! tadından yenmez!!! dönemi yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.Bu konu hakkında okudum,araştırdım,bazı yöntemleri kendim keşfettim,bunları ileriki yazılarımda sizlerle paylaşacağım...
  Aşığı olduğum moda konusunda açıkçası benim için tulumlar ve military stilin dışında kısır bir sezondu,hayatta giymeyeceğim çiçekli desenler,takunyalar vs. ...derken yeni sezon açıldı.Yeni stil tüyoları ve sezon modası hakkında da yenilikleri yine sizlerle paylaşacağım.
   Bugün spordan bahsedelim biraz.Beni yakından tanıyanlar bir pilates delisi olduğumu bilir.Pilatese başladıktan sonra kendimde gerek fiziksel gerekse ruhsal bir çok farklılık oldu.Eskiden baleyi bırakmama sebep olan kalas:) tabir ettiğimiz bir tür esnekliğe sahipken şu anda bedenim bacağa tamamen kapanınca resmen gözlerim yaşarıyor:))))Şaka bir yana inanılmaz bir esneklik kaydettim bu süre zarfında.Bunun yanında vücutta ciddi bir daralma ,bacaklarda hafif ama etkili kaslanma ,"doğum sonrası ayva göbeğinin" hafiflemesi derken pilates beni bırakmadıkça ben onu bırakmam halinde bağımlısı oldum bu sporun.
  İki ay öncesine kadar mat pilates yaparken şu anda bunun yanında,  yukarıda resmini gördüğünüz işkence aleti tadındaki reformer denen pilates aleti ile Allegro pilatese başladım.Hem de ne başlamak...İnanılmaz zevkli ve kısa sürede sonuç alabileceğiniz bir yöntem.Zor ama alıştıktan sonra garanti veriyorum ,bırakamayacaksınız.
   Ankara'da pilates ile ilgilenenlere tavsiyem "Home Pilates"! http://www.homepilates.biz/ .Pilates konusunda gerçekten uzman olan Burcu ve Gökçe hoca'yla birlikte ,eviniz kadar temiz ,rahat ve inanılmaz nezih bir ortamda pilates yapmak isteyenlere duyurulur...Hele ki benim yaptığım gibi bir kaç yakın dostunuzla birlikte grup olarak derse girerseniz hem eğlenir,hem de sporunuzu yaparsınız.
  Şimdilik bu kadar...Kocaman sevgiler...